Türkülerimiz burcu burcu kokar. Kar çiçeği kokar. Kızılırmağın çağlayışı, aşılmaz dağların esrarı gizlidir onlarda. Anadolu insanının sevdasıdır, gurbetidir türküler. Ana kucağının sıcaklığı vardır. Sevdaların dumanı tüter. Kavuşamayanların hasretleri, arzuları gözyaşı olur akar türkülerde. Onun içindir ki Anadolu insanı düğününü, kara gününü, aşkını, gurbetini, hatta sevgilisine sitemini dahi türkülerle iletmeye çalışmıştır. Bu türküleri taşıyan bağrında saklayan ise turnalardır, gerçek dostlardır onlar. Onun için turna avazıdır türküler. Yeşil başlı telli turnam, Şimdi bizim elden uçtu diyen Anadolu insanının aşı, ekmeğidir türküler. Ege'de zeybek, Karadeniz'de horon, Toroslar'da, Orta Anadolu'da bozlak, Urfa'da hoyrat, Sıvas'ta semah olur, halaylara söz olur, dökülür yüreğimize. Yüreğimize dökülen türküler yar üstüne, gurbet üstüne, ayrılık üstüne, turna üstüne. Uzun sözün kısası, insan üstüne. Bizi anlatır çünkü onlar...
İnsanların türküleri kendilerinden güzel,
kendilerinden umutlu,
kendilerinden kederli,
daha uzun ömürlü kendilerinden.
Sevdim insanlardan çok türkülerini.
İnsansız yaşayabildim
türküsüz hiçbir zaman.
Hiçbir zaman beni aldatmadı türküler de.Türküleri anladım hangi dilde söylenirse söylensin.
Bu dünyada yiyip içtiklerimin,
gezip tozduklarımın,
görüp işittiklerimin,
dokunduklarımın, anladıklarımın
hiçbiri, hiçbiri,
beni bahtiyar etmedi türküler kadar...
20 Eylül 1960, Nazım Hikmet
Bilgisayarınızda dinlemek amacıyla aşağıdaki dosyalardan istediğinizi ilgili linke tıklayarak indirebilirsiniz. Türküleri indirirken SAVE AS tuşuna basıp dosyanın trk ile biten uzantısını mp3 olarak değiştirmeniz gerkiyor.
Arif Sağ | Gül yüzlü sevdiğim | Yüklemek için tıklayınız |
Sabahat Akkiraz | Ceylan gözlerin | Yüklemek için tıklayınız |
Erdal Erzincan | İnsan kısım kısım | Yüklemek için tıklayınız |
Zara | Oy çalamadum | Yüklemek için tıklayınız |
Fatih Kısaparmak | Yadeller | Yüklemek için tıklayınız |
Kızılırmak | Kirvem | Yüklemek için tıklayınız |
Mazlum Çimen | Değilmisin | Yüklemek için tıklayınız |
Songül Karlı | Yalan | Yüklemek için tıklayınız |
Musa Eroğlu | Barak (uzun hava) | Yüklemek için tıklayınız |
Mahsuni Şerif | Geri dön | Yüklemek için tıklayınız |
Feryal Öney | Turna | Yüklemek için tıklayınız |
Koro | Ey erenler | Yüklemek için tıklayınız |
Yavuz Bingöl | Çarşambayı sel aldı | Yuklemek için tıklayınız |
Hasret Gültekin | Rüzgarın kanatlarında | Yüklemek için tıklayınız |
Sadık Gürbüz | Mamoş | Yüklemek için tıklayınız |
Güler Duman | Şu yalan dünyaya | Yüklemek için tıklayınız |
Songül Karlı | Kirvem | ARŞİV |
Nida Tüfekçi | Dersini almışta ediyor ezber | ARŞİV |
Zülfü Livaneli | Kal benim için | ARŞİV |
Cengiz İmren | Deli gönül | ARŞİV |
Onur Akın | İnadına | ARŞİV |
Gülşen Kutlu | Yare gidem | ARŞİV |
Hasret Gültekin | Derman sendedir | ARŞİV |
Ruhi Su | Turnalar semahı | ARŞİV |
Kahtalı Mıçı | Ne fayda dost | ARŞİV |
Arif Sağ | Benim kurbanlarım | ARŞİV |
Aşık Veysel | Bad ı sabah | ARŞİV |
Kübat | Bu nasıl sevda | ARŞİV |
Yavuz Bingöl | Yar demedin | ARŞİV |
Koro | Ağlasammı | ARŞİV |
Aşık Veysel | Beni hor görme | ARŞİV |
Edip Akbayram | Aldırma gönül | ARŞİV |
Erdal Erzincan | Öyledir deli gönül | ARŞİV |
Cansu Koç | Boşu boşuna | ARŞİV |
Erkan Oğur | Mecnunum leylamı gördüm | ARŞİV |
Fatih Kısaparmak | Türkülerimiz-Şiir | ARŞİV |
Arif Sağ | Yol ver dağlar | ARŞİV |
Arif Sağ | Yola çevirdiler | ARŞİV |
Musa Eroğlu | Halil İbrahim | ARŞİV |
Özlem Özdil | Dinle sözüm | ARŞİV |
Zülfü Livaneli | Urfa semahı | ARŞİV |
Tolga Sağ | Bir haber | ARŞİV |
Zara | Avuntu | ARŞİV |
Özdemir Erdoğan | Ezim ezim eziliyor | ARŞİV |
Songül Karlı | Bendeki yaralar | ARŞİV |
Sadık Gürbüz | Haydar | ARŞİV |
Musa Eroğlu | Kerbela destanı | ARŞİV |
Mazlum Çimen | Dilber | ARŞİV |
Edip Akbayram | Dumanlı dumanlı | ARŞİV |
Fatih Kısaparmak | Ara verde karlı dağlar | ARŞİV |
Musa Eroğlu | Yolun sonu | ARŞİV |
Güler Duman | Bugün ben şahımı gördüm | ARŞİV |
LİSTEMİZ
DEVAMLI OLARAK GÜNCELLEŞTİRİLMEKTEDİR
Uyarı: Linkler hatalı olması yada bilgisayarınıza indirdiğinizde doğabilecek kimi sorunlardan dolayı sitemiz hiç bir sorumluluk kabul etmemektedir. Ayrıca bu dosyalar tanıtım ve eğitim amaçlı olup, dinlemiş olduğunuz türkü-lerin içinde bulunduğu albümü satın alarak sanatçı-ları desteklemenizi öneririz.
Sitemiz hakkındaki görüş, öneri ve eleştirilerinizi Ziyaretçi Defterine yazarak bu sayfaları ziyaret edenlerle paylaşınız. Bu sayfada yer almasını istediğiniz türküler için misafir defterine yazabilirsiniz. İstenilen parça arşivimizde varsa 1-2 gün içinde eklenecektir. Şayet sizin elinizde bu parça varsa ve bu sitede yer almasını isterseniz, lütfen e-mail adresimize yazınız.
TÜRKÜLER ÜZERİNE
Türkü söylemek benim için bir aşk halidir. En güzel aşklarımı türkü söylerken yaşadım. Ne onlar beni aldattı, ne de ben onları. Türkü söyledikçe yeşeriyor, çiçekleniyorum. Ben yalnız türkü söylemiyorum ki. Bu söylediğim türkülerle, aynı zamanda, çağdaş Türk toplumunun lied'lerini söylüyorum. Ben türkü söylerken sazım ne benimle yarışır, ne de türkülerle. Bize yalnızca eşlik eder, bizi tamamlar. Halkımızın büyük ustalarında da saz böyle saygılı bir uyum içindedir. Bu açıdan bakınca, türküleri bir besteci gibi ele aldığım daha iyi anlaşılır. Bundan önceki plaklarımda olduğu gibi, bu plağımda da halk ozanlarının yolunu izleyerek bazı sözleri bağlı oldukları ezgilerle söyledim. Bazı Mevlana'da, Nazım'da, Melih Cevdet'te, Hasan Dağı'nda olduğu gibi bazı sözler içinde yeni ezgiler düşündüm. Kimileri icracı, kimileri de yorumcu diyor bana, sanatta yorumsuz icra olmaz ya, ikisinin de başımın üstünde yeri var. İcracıyı kalıcı ve yaratıcı saymamak bizim ülkemizin yarı-aydınına vergi.Oysa özellikle müzik, bestecisi ile icracısı ile bütünlük içinde olan bir sanat. Yaratmanın gerçekleşmesi ikisininde var olmasına bağlı. Kaldı ki, icracının yaptığı iş de kalıcı ve yaratıcı bir iştir. Paganini bestelerinden çok icracılığı ile kaldı dünyamızda, Şalyapin de öyle Oyştrah da, Münir Nurettin de. Zamanımızın belgeleyici teknik olanakları daha da çok kanıtlayacak bunun böyle olduğunu. Bir işi geliştiriyor, ileri götürüyorsa, ister besteci, ister icracı olsun, ikiside kalıcıdır.
Burada bir şeye daha değinmek istiyorum. sanatçı da tıpkı bir çiftçi, bir demirci gibi işini anlatabilmelidir. Hem diliyle hem de hüneriyle. Bir başka deyişle, kendi toplumu içinde sanatı ile ekmek yiyebilmelidir. "Beni bu halk anlamaz" demek, en azından boş bir kendini beğenmişliktir. İnsan kendini beğenmede bile yalnız kalmamalı. Halkın sanatta anlamadığı bir yer bulunabilir, sanatçı bunu umursamazlık edemez. Çünkü tüketicisi olmayan bir üretim yaşamaz. Hani hükümet zoruyla da yaşayamaz demek istiyorum. Elli yıllık değil, yüzelli yıllık deney var önümüzde.Bazı sanat kurumlarının gittikçe yozlaşması, kuruyup gitmesi bundandır. Halktan kopuk hiçbir işten, hiçbir insandan hayır gelmez.
Ruhi SU